GÜLCİHAN ÇUKAN
4 Aralık 2016 Pazar
YAŞ 34
Varmak ile yolda olmak arasındaki ince çizgi var.. Varmayı dilerken, hedefe kilitlenen insan, yolda olduğunu unutuyor galiba. Misafir olduğumuz şu dünya aleminde satıcılar ellerindekileri çok güzel pazarlıyorlar. Az bir lezzetin bazen çok elemi oluyor... sorular...sorular... Yaş 34
ENGİNAR MEVSİMİ
Bu hayatta en büyük ve iz bırakan hatalar enginar mevsiminde, doğa canlanırken vuku bulurmuş. Havaların ısınmasıyla birlikte oksijen miktarı azaldığından, gökyüzünün maviliği belirginleşirmiş. Akabinde yeryüzüne metalik ışın huzmeleri yağarmış. Dediklerine göre, işin içine şeytan da karışırmış. Mevsim değişikliğine ilk etapta cinsel dürtüler uyum sağladığından, hiç olmadık zamanlarda mevzubahis uzuvlara kan hücum eder, dolayısıyla vücut rahatlar, zihin kendine gelirmiş. Başı dik, karnı tok, sırtı pek dolaşmak efsunlu bir ruh hâli yaratırmış insanoğlunda. Bu değişimi algılayanlar yırtarmış, gerisinin ise vay hâline.
Mümin Sarıkaya - Ben Yoruldum Hayat (Official Video)
Nuh peygamber, kavminin söze gelmez tavrı karşısında "Allahumme inni mağlub" demiş durmuş. Yani, "mağlubiyeti kabul ediyorum Allah'ım, yenildim bunların inatları karşısında..."
Aynı telden çalan bir şarkı işte bu. minnetsiz bir kalbin bıkmışlığı, "alın hepsi sizin olsun, yalnız beni rahat bırakın artık" demesi.
Ah kendim ah, bir sussan içimde, özlemdir içimde sessizlik. Yalnızca sessizlik.
Without You / The Secret Trio
Mükemmelin ciddiyetle alakası olmadığının ispatı bu müthiş grubu kaçırmayın. Özellikle Tamer Pınarbaşı'nın bestelerine dikkat edin. konserleri olursa beni de haberdar edin.
Tamer Pınarbaşı, Ara Dinkjian ve İsmail Lumanovski' nin voltranı oluşturduğu muhteşem üçlü.
Melek gibi adamlar bunlar. Üç enstrüman bir bedene nasıl girerin canlı kanıtı. Canlı izleyen elini eteğini müzikten çeker ama öyle küskünlük gibi değil. Saygıdan...
Son albümleri Three of us'da Erkan Oğur' da konuktur.
AKLIMDAN GEÇEN...
Yaşamı anlamlandırabilmek en büyük nimet; olup bitene bir anlam verememek en büyük külfet; "her şey anlamsız demek" bir tür yaşarken ölmek..
SABA MAKAMI
Bir diğer ismi derbeder makamıdır. Mendilimin yeşili, aman doktor gibi eserler bu makamdan çalınır.
Ayrıca sabah ezanı da bu makamdan okunduğu için; kişinin sabahladığı zamanlarda ezanı duyduğunda ürpermesi, korkması bundandır.
Akla ölümü getirir, insanı rabbine yaklaştırır, en güzel makamdır.
Bu parça saba makamının en güzel örneklerindendir.
10 Kasım 2016 Perşembe
BİYOGRAFİ' M
Gerçek ismim Gülcihan, kısa ve kolay kullanmak için Gülcan ismini kullanıyorum.
01 Aralık 81’de Ağrı’da doğdum.
Evet, 34 yaşındayım.
Bana 30’dan sonra kimlik arayışım sonlanmış ve kafam çalışmaya başlamış gibi geliyor.
Önceleri kah izliyormuşum alemi, kah izliyormuş alem beni.
Şimdi, üretiyorum, faydalı olmaya çalışıyorum, aklıma bir sürü enteresan fikir geliyor. Eskiden fikirlerimi hayata geçirmeye korkardım, şimdilerde bir deli cesareti ki…
Allah çevremdekileri korusun!
Bu ülkenin neredeyse bütün kızları gibi, toplum ne der baskısı ile yetiştim. Ancak bazı bünyeler bu baskıcı sistemi kabul edemiyor, sanırım onlardan biriyim. Halledemediğim, üstesinden gelemediğim bir meseledir bu benim için.
Rahmetli babam esnaf, annem ise ev hanımıdır. 6 çocuklu bir ailenin, 3 numaralı değişime ve sorgulamaya doymayan çocuğuyum.
Kardeşlerim, benim için ayrı bir meseledir. O kadar güzellerdir ki, her zaman yanlarında olamasam da, benim, ben olmamdaki bütünün en büyük parçalarıdırlar.
Rol modellerimden biri annem.
Disiplinli, çalışkan ve yaratıcıdır. Çok sataşırız birbirimize, bu yüzden en derin bilgileri birbirimizden alırız.
Sokakta oynayarak büyüyen kuşaktanım.
Sonradan aldığım dağcılık eğitimleri ve çocukluğum birleşince, iple erişim ile tırmanış yapabilen, doğaya ilgi duyan fiziksel güç gerektiren işlerde baş rol oyuncusu olarak da baş göstermeye başlayınca, deyim yerindeyse ‘erkek Fatma’ unvanını hak eden bir kadın oldum.
Orta ve lise eğitimimi Dilovası Lisesi’ nde tamamladım.
3 yıl süren kısa bir evlilik, o evlilikten dünyaya gelen bir erkek evlat ve sonrasında, ‘buyurun sizi şöyle alalım’ diyen hayat arenası…
2005 ila 2007 yılları arasında çalıştığım kurumların iflas etmesi, taşınması ve kapanmasından kaynaklı 3 iş değişikliği yapmak zorunda kaldım.
Aynı dönemler de Network Marketing sistemi ile çalıştığım uluslar arası bir firmadan iletişim ve ekip yönetimi konularında başarı ödülleri aldım.
2007 yılında şuan sahibi olduğum firmanın bir yıllık çalışanıyken, kapanacağı duyumunu alınca, işsiz kalmamak adına firmayı devraldım.
Şahıs şirketiydik, çalışan sayımız 10 kişiydi. 2016 yılı itibari ile 9 yılı geride bırakırken, Limited Şirketiyiz, Bölgenin ilk ve tek dağcılık hizmetleri veren ve komple tesis hizmetlerini kapsayan, 150 kişiden oluşan bir ekiple yolumuza devam ediyoruz.
25 yaşında köşe yazmaya başladım, o gündür bugündür, köşe bulamazsam ortaya yazıyorum ama yazıyorum. Bitmez tükenmez merak duygumu tatmin edebileceğim tek yolun okumak ve yazmaktan geçtiğini iyi biliyorum.
Neden hala kitap yazmıyorsun diyen çevreme, sürekli ertelediğim için özür borçluyum. Kafası kesik tavuk gibi oradan oraya koşup, iş yaptığımdan şimdiye kadar yazmaya fırsat bulamadım, bulacağım inşallah…
Ne mutlu bana ki…
Sevenim de çok, sevmeyenim de…
Hayat Mottom, ‘Heyecan duymadığın insanlarla vakit harcama ve heyecan duymadığın işi asla yapma!’
Her şey bir yana, 2014 yılında 2. Şirketimiz, 4g Lojistik’i ortağım Şenay Derelioğlu ile kurduk ve kadın istihdamına destek oluyoruz. Bizim için hayal olan bu güzel projeyi hayata geçirdik ve mutluyuz.
Sizin de hayallerinizi gerçekleştirmeniz dileğiyle…
01 Aralık 81’de Ağrı’da doğdum.
Evet, 34 yaşındayım.
Bana 30’dan sonra kimlik arayışım sonlanmış ve kafam çalışmaya başlamış gibi geliyor.
Önceleri kah izliyormuşum alemi, kah izliyormuş alem beni.
Şimdi, üretiyorum, faydalı olmaya çalışıyorum, aklıma bir sürü enteresan fikir geliyor. Eskiden fikirlerimi hayata geçirmeye korkardım, şimdilerde bir deli cesareti ki…
Allah çevremdekileri korusun!
Bu ülkenin neredeyse bütün kızları gibi, toplum ne der baskısı ile yetiştim. Ancak bazı bünyeler bu baskıcı sistemi kabul edemiyor, sanırım onlardan biriyim. Halledemediğim, üstesinden gelemediğim bir meseledir bu benim için.
Rahmetli babam esnaf, annem ise ev hanımıdır. 6 çocuklu bir ailenin, 3 numaralı değişime ve sorgulamaya doymayan çocuğuyum.
Kardeşlerim, benim için ayrı bir meseledir. O kadar güzellerdir ki, her zaman yanlarında olamasam da, benim, ben olmamdaki bütünün en büyük parçalarıdırlar.
Rol modellerimden biri annem.
Disiplinli, çalışkan ve yaratıcıdır. Çok sataşırız birbirimize, bu yüzden en derin bilgileri birbirimizden alırız.
Sokakta oynayarak büyüyen kuşaktanım.
Sonradan aldığım dağcılık eğitimleri ve çocukluğum birleşince, iple erişim ile tırmanış yapabilen, doğaya ilgi duyan fiziksel güç gerektiren işlerde baş rol oyuncusu olarak da baş göstermeye başlayınca, deyim yerindeyse ‘erkek Fatma’ unvanını hak eden bir kadın oldum.
Orta ve lise eğitimimi Dilovası Lisesi’ nde tamamladım.
3 yıl süren kısa bir evlilik, o evlilikten dünyaya gelen bir erkek evlat ve sonrasında, ‘buyurun sizi şöyle alalım’ diyen hayat arenası…
2005 ila 2007 yılları arasında çalıştığım kurumların iflas etmesi, taşınması ve kapanmasından kaynaklı 3 iş değişikliği yapmak zorunda kaldım.
Aynı dönemler de Network Marketing sistemi ile çalıştığım uluslar arası bir firmadan iletişim ve ekip yönetimi konularında başarı ödülleri aldım.
2007 yılında şuan sahibi olduğum firmanın bir yıllık çalışanıyken, kapanacağı duyumunu alınca, işsiz kalmamak adına firmayı devraldım.
Şahıs şirketiydik, çalışan sayımız 10 kişiydi. 2016 yılı itibari ile 9 yılı geride bırakırken, Limited Şirketiyiz, Bölgenin ilk ve tek dağcılık hizmetleri veren ve komple tesis hizmetlerini kapsayan, 150 kişiden oluşan bir ekiple yolumuza devam ediyoruz.
25 yaşında köşe yazmaya başladım, o gündür bugündür, köşe bulamazsam ortaya yazıyorum ama yazıyorum. Bitmez tükenmez merak duygumu tatmin edebileceğim tek yolun okumak ve yazmaktan geçtiğini iyi biliyorum.
Neden hala kitap yazmıyorsun diyen çevreme, sürekli ertelediğim için özür borçluyum. Kafası kesik tavuk gibi oradan oraya koşup, iş yaptığımdan şimdiye kadar yazmaya fırsat bulamadım, bulacağım inşallah…
Ne mutlu bana ki…
Sevenim de çok, sevmeyenim de…
Hayat Mottom, ‘Heyecan duymadığın insanlarla vakit harcama ve heyecan duymadığın işi asla yapma!’
Her şey bir yana, 2014 yılında 2. Şirketimiz, 4g Lojistik’i ortağım Şenay Derelioğlu ile kurduk ve kadın istihdamına destek oluyoruz. Bizim için hayal olan bu güzel projeyi hayata geçirdik ve mutluyuz.
Sizin de hayallerinizi gerçekleştirmeniz dileğiyle…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)